SARİYERGAZETESİ.COM – RUKİYE AY – KÖŞE YAZISI
Okulların kapanmasıyla birlikte milyonlarca öğrenci karne heyecanı yaşadı. Eğitim-öğretim yılı sonunda gelen yaz tatilleri çocukların en sevdiği günlerin de başlangıcı diyebiliriz. Peki, aileler için de durum aynı mı?
Okuldaki başarı sadece çocuğu değil, aile ve öğretmeni de ilgilendiren bir süreç olduğu için karnedeki notların sorumlusu sadece “öğrenci” olarak görülmemeli. Maalesef bu durumu karnesinde zayıf not getiren birçok öğrenci yaşıyor. İlerleyen süreçte de kaçınılmaz olarak okul ve derslerden sıkılıp öğrenmeye kendisini kapatan çocuk profili meydana geliyor. Bunun yerine sorun her ne ise belirlenerek akılcı bir çözümle desteklenmelidir. Veliler sınıf arkadaşlarıyla çocuğunu asla kıyaslamamalı, ders notlarındaki beklentileri de çok yüksek değil ortalama bir seviyede tutmalıdır. Sonuçta hayat sadece sınavlardan ibaret değil!…
Sözel ve sayısal derslere olan yatkınlık gerçeği de mutlaka dikkate alınmalı. Çünkü insan beyni buna programlanarak dünyaya gelir. Yaşamımızdaki yeteneklere göre edindiğimiz meslekler de buna göre şekillenir. Yani eğer sizin çocuğunuz Edebiyat dersinde çok güzel bir yazı yazabiliyorken Matematik dersinde hep başarısız oluyorsa ona kızmayın. Aksine yazdığı güzel yazıyı geliştirebilmesi için onunla okuma kitapları alışverişine çıkın. Yaz tatili boyunca bol bol kitap okusun. Bırakın başka bir aile de matematikte başarılı olan çocuğuyla o yönde ilgilensin. Çocukları kıyaslamalardan ne kadar uzaklaştırırsak başarıya da bir o kadar yaklaştırmış oluruz.
Herkese keyif dolu bir yaz tatili diliyorum.