SARİYERGAZETESİ.COM – RÖPORTAJ – BEKİR BATU
AK Parti Sarıyer İlçe Başkanı Hüseyin Cevahiroğlu, meclisten geçen Sarıyer Belediyesi 2021 yılı bütçesini gazetemize değerlendirdi. Sarıyer Gazetesi’ni makamında ağırlayan Cevahiroğlu, ilçe gündemine oturacak çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz yıl belediye harcamaları için “Sarıyer’in geleceği ipotek altına alınıyor” diyerek uyarıda bulunduklarını hatırlatan Cevahiroğlu, “Şimdi 2021 yılı bütçesine bakınca artık Sarıyer’in geleceğinin ipotek altına alındığını açıkça görüyoruz” diye konuştu.
“HİZMET DEĞİL, YİYELİM İÇELİM BÜTÇESİ”
İşte AK Parti Sarıyer İlçe Başkanı Hüseyin Cevahiroğlu’nun Genel Yayın Yönetmenimiz Bekir Batu’ya yaptığı açıklamalar;
“Biz Sarıyerliyiz, 4 nesil buradayız. İnşallah torunlarımız da buraya yaşayacak. Bu yüzden Sarıyer Belediyesi’nin yaptığı her güzel işin yanında, her yanlışın da karşısında olduğumuzu belirtiyoruz. 2019 yılı bütçesini inceleyip Sarıyer’in geleceği ipotek altına alınıyor demiştik, 2021 yılı bütçesi ise geleceğimizin ipotek alındığını gösteriyor.
Mecliste arkadaşlarımız 48 dakika bu bütçenin yanlışlarını anlattı. Bütçedeki yanlışları diğer komşu ilçelerin bütçeleriyle kıyaslayarak anlattık. Başkan ya da arkadaşları hiçbir eleştirimize cevap vermedi, veremedi. Çünkü bu bütçe, gençliğe, spora, kentsel dönüşüme, imara ve kültüre yeterince yatırım yapılmayan bir bütçe olmuştur. Bütçe; yiyelim içelim ve basına harcayalım şeklinde hazırlanmış. Yüklü borcu olan bir belediyenin böyle harcamalar yapması yanlış. Bu yanlışı gören ve bilen bazı belediye müdürleri, kendilerine ayrılan bu bütçelerle iş yapılamayacağını ve bunu mecliste dile getirdiğimiz için bize teşekkür etti.
Biz bütçe ile ilgili düşüncelerimizi asla yandaş ya da muhalefet şeklinde yorumlamadık, sadece Sarıyer’in yararına mı değil mi diye inceledik. Ve gördük ki bu bütçenin pusulası zararı ve Sarıyer gelişimi adına çapsızlığı gösteriyor. Sarıyer iktidarının vizyonu, harcamaya ve basınla yapılan algıya dayalı, yatırım ve tasarrufa dönük olmadığı çok net görülmektedir.
ÖZEL KALEM BÜTÇESİ FAZLA, FEN İŞLERİ YETERSİZ!
Sarıyer Belediyesi Özel Kalem Müdürlüğü bütçesinin son beş yılda 2,5 kat arttırıldığını anlatan Cevahiroğlu; “Özel Kalem bütçesi yiyelim, içelim, gezelim, ağırlayalım bütçesidir. 5 milyondan 13 milyona çıkmış. Bunun içinde bir de danışmanlık parası var. 1 milyon 2 bin lira. Bu da aylık 83 bin küsur lira demek. Bu kadar parayla kime ne danışılıyor, danışılanlardan bir artı geliyor mu?
Özel Kalem harcamalarında Sarıyer birinci sırada. Şişli 4 milyon, Kağıthane 5 milyon, Beşiktaş 7 milyon lira iken bizde 13 milyon. 2015-2019 arası artış 2,5 kat, yani yüzde 240. Yazık, günah Sarıyer halkının parasına”
Fen İşleri Müdürlüğü’nün bütçesinin yetersiz olduğunu söyleyen Cevahiroğlu, “Sarıyer’de bu müdürlüğe ayrılan bütçe 41 milyon lira. Oysa Beşiktaş’ta 66 milyon, Şişli’de 73 milyon, Kağıthane’de 107 milyon, Beykoz’da ise 135 milyon lira. Fen İşleri’nin bütçesi son beş senede 66 milyondan 41 milyona kadar düşürülmüş, demek ki yatırım ve hizmetler düşünülmemiş.
ARGE’ye 10 milyon ayrılmış. Ne araştırılıyor bilen yok. Belki belediyenin borçlarını nasıl öderim diye araştırma yaptırabilirler. Ama bakıyoruz bütçede tasarruf ya da borç ödemeye yönelik bir şey yok. Yatırım kalemleri değil, harca gitsin kalemleri var. 10 kilometrekarelik alana sahip Şişli’nin 700 milyon, 177 kilometrekarelik Sarıyer’in 531 milyon bütçesi var. Kağıthane, bütçesinin yaklaşık yüzde 70’ini Fen İşleri’ne ayırmış. Bizde ise bu kadar büyük yüzölçümümüze rağmen alt yapıya ayrılan bütçe çok yetersiz.”
YOL BAKIMA 9 MİLYON AYRILMASI AZ
“Bütçede 10 milyon yatırım planlanmış, bununla ne yapılacağı belli değil. Eskiden belediyemizin kendi asfalt fabrikası vardı satıldı. Şimdi bu yüzden asfaltı başka yerden alıyoruz. Beykoz yol bakıma 52 milyon ayırır iken biz 9 milyon ayırabiliyoruz. Bununla bakım bile yapılamaz. Bu yüzden en fazla dertli olanlar mahalle muhtarlarımızdır.
Destek Hizmetleri Müdürlüğü bütçesine bakarsak pek çok alımın doğrudan teminle yapıldığını görüyoruz. Yani kontrolsüz, ihalesiz ve doğrudan alımlar artıyor. Bu birime 124 milyon ayrılmış yani bütçenin yüzde 23’ü. Beykoz’da bu rakam 75, Kağıthane’de ise ulaşım da bunun içinde olmasına rağmen 87 milyon. (Bizim belediyede buna ulaşımı da eklersek 197 milyona çıkıyor). Belediyemizde personel gideri oldukça fazla. İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 6 milyon 737 liralık bütçesinin 6 milyon 728 bini personel maaşı. İmar çalışması yapılması için ayrılan bütçe sadece 9 bin lira (yanlış anlaşılmasın diye rakamla yazıldığında 9.000 TL). Sarıyer gibi kıymetli ve dönüşüm bekleyen bir yerde bu oran çok az. Kentsel Tasarım Müdürlüğü için ayrılan 902 bin lira da yetersiz. Birçok birimin bütçesi personele gidiyor. Peki bu kadar çok personel parası ödeyen belediye iş üretiyor mu? Hayır!
Kısaca hangi kalemi alırsanız problemleriyle elinizde kalıyor. Güzelim Sarıyer’in AFET bütçesi 56 bin lira. O da kitap, broşür basmak için. 2020’de 3 bin 50 kişiye afet eğitimi vereceğim diyor, 2021’de ise 300 kişiye ulaşacağız diye hedefi 10 kat düşürmüş. Bu ne demek biliyor musunuz? Benim afetle mafetle uğraşacak işim yok”
16 MİLYONLUK GÜVENLİK GİDERİ ÇOK FAZLA
“İşletme ve İştirakler Müdürlüğü’ne gelince… Belediyenin Kilyos’ta TURBAN Tesisleri, Poligon’da kiralık yüzme havuzu, bir de Huzur’da bir tesis var. Kağıthane Belediyesi bizim belediyeye rağmen çok sayıda tesisi ve işletmesi varken 11 milyon bütçe ayırırken, biz ise 20 milyon ayırmışız.
Bunda bir de 16 milyon güvenlik gideri var. Oysa biz belediyeyi tek merkezde toplayınca tasarruf edeceğiz demişlerdi. Şimdi bu kadar parayı neden güvenliğe harcıyoruz, neden çekiniyoruz?
BASIN, YAYIN VE HALKLA İLİŞKİLER’E 10 MİLYON FAZLA
“Bütçede Basın, yayın ve Halkla İlişkilere 10 milyon ayrılmış. Ana kalemler dururken basına bu kadar para fazla. Basına çok para vererek, olmayan ve yapılmayan yatırım veya hizmeti, yapıyorum diye kendini anlatmaya çalışıyorlar. Bunca para harcanmasına rağmen Belediye Başkanının çıktığı kanallar ortada. İnsanlara mesaj atıp çıkacağı kanalın frekanslarını veriyorlar çünkü kimsenin bilmediği kanallar…
Belediyenin çıkardığı bir gazete var, bunun matbaa harcamaları ve giderleriyle ilgili soru önergesi vereceğiz. Belediyeyi halk seçti, başımızın üstünde yeri var. Seçilene saygı duyarız ancak kimse bizleri kullanmaya kalkmasın. Sarıyer’de kültüre, spora, eğitime ayrılan bütçe yetersiz. Gençlere yatırım yapın, bir tek akademiyle bu iş olmaz. Sarıyer gibi üst derecede insanların yaşadığı bir yerde kültüre 6 milyon ayrılıyorsa, burada kültür çalışması yok demektir. Spora 4 milyon ayrılıyorsa, sporda yokum demektir. Sarıyer’de Çevre Koruma ’ya 1 milyon 300 bin lira ayrılmış, bunun 930 milyonu personelin. Kağıthane’de ise bu bütçe 25 milyon. Demek ki Sarıyer’de çevre korumaya ihtiyaç yok.
Beni Sarıyer seçti, ben hesap vermem diyen bir belediye başkanının olduğu yerde hesabı Sarıyerlilerin sorması gerekir.”
CHP DAVA AÇTI, HALKI MAĞDUR ETTİ
Sarıyer’de STK’lara ve spor kulüplerine de yeterince kaynak aktırılmadığını söyleyen Cevahiroğlu; “Muhtarların sıkıntıları henüz çözülmedi. Sekreter verilmeyen muhtarlarımıza, belediyenin beğenmedikleri elemanlarını sürer gibi yeni elemanlar göndermişler, buraya niye geldim diyen sekreter var.” dedi. Belediyenin işçilerle anlaşmaya varıp grevi iptal etmelerinden memnunluk duyduğunu belirten Cevahiroğlu, “Anlaştılar, memnun olduk” diye konuştu.
CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne dava açıp, Boğaziçi Öngörünüm’deki yapı kayıt belgelerini iptal ettirmesini de yorumlayan Cevahiroğlu bu konuda şunları söyledi; “Eski ilçe başkanımız Salih Bayraktar, İmar Barışı’nın temelinde olan bir insandır. Emeği çok büyük. Yasa Sarıyer için yararlı bir yasaydı. Meclisteki 138 CHP’liden 135’i iptal istemiyle dava açtı. 80. sırada da Sarıyer’den gitme Gökan Zeybek var. Sarıyer halkının kazandığı bir hakkı yok ettiler. Tapu bekleyen insanlarımızın geleceğini çaldılar. Anayasa Mahkemesi kararı geriye doğru işlemez ancak bundan sonra insanlarımız kanundaki avantajlarını kaybedecek. Bizim belediye başkanımız bu kanunu seçim öncesinde sunarken “bu yasanın içindeki en güzel şey içinde geçen barış kelimesidir” demişti, kendisi ve başkan yardımcıları müracaat edip yapı kayıt belgelerini almıştı. Milletvekillerinin yaptıkları bu hareketle barışı bozduklarını nasıl anlatacaklar bu topluma çok merak ediyorum.
Esenler Belediyesi, Sarıyer’in nüfusu kadar 350 bin kadar kişiyi kentsel dönüşüme sokarak yeni ve sağlam evlerine oturttu, ancak Sarıyer’de 11 senedir dönüştürülmüş bina yok. Deprem bölgesindeyiz, bu yüzden hiç değilse insanlarımız çalışılan bu yasa sayesinde evlerini güçlendirebilirdi. Şimdi mağduriyetin en büyüğü yapıldı. Bu iptal talebi CHP’nin halkı buralarda oturtmama düşüncelerinin ortaya çıkmasıdır. CHP yasayı iptal ettirmek yerine, varsa gördüğü eksiklikleri gidermeye çalışmalıydı. Bunca Sarıyerli ve boğazda yaşayan insanlara bu haksızlık yapılmamalıydı.
VERİLEN ŞEREF SÖZLERİ NEREDE?
Özal döneminde çıkarılan tapu tahsis belgelerinin kaya gibi ortada durduğunu söyleyen Cevahiroğlu; “O dönem Mehmet Seyfi Oktay ile 89 SHP’li vekil dava açıp yasayı iptal ettirmişlerdi. Şimdi buna rağmen o tahsis belgeleri vatandaşın hakkını koruyor, bu sayede insanlar ecrimisil ödemekten kurtuldu.
Şükrü Genç ve Kılıçdaroğlu, seçimlerden önce vatandaşlara söz vermişlerdi. İlk 3 ay içinde tapuları vereceğiz diye mektuplar dağıtmış, gazetelerinde manşetler atmışlardı. Şerefimiz üzerine söz veriyoruz demişlerdi. Verilen sözlerin hiçbiri tutulmadı. 2014 ve 2019 seçimlerinde verilen şeref sözleri nerede?
Sarıyer’de 5 Mart 2020 de çalıştay yapıldı. Temmuzda biz bunları konuştuk diye dosya geldi. İçinde çözüm diye bir şey yok. Hani ıslah imar planlarıyla tapu alınacaktı, bunun için Ak Parti yönetimindeki Büyükşehir zorlanıyordu. Peki şimdi belediye değişti, CHP yönetimine geçti. Madem ıslah imar planlarıyla tapu alınıyordu o zaman şimdiki Büyükşehir neden zorlanmıyor? Bunların hepsi siyasi çalışmaydı. Halkımız da buna kanarak bu belediyeyi seçti. Şimdi samimiyet, verilen şeref sözlerinin tutulması ve çözüm zamanı. Haydi samimiyseniz çözüm getirin, biz de yanınızda olalım!!!!