SARİYERGAZETESİ.COM – RUKİYE AY – KÖŞE YAZISI
Koronavirüsle mücadele devam ederken gelecek günler de belirsizliğini koruyor… Bu yaz her ne kadar 1 Haziran itibariyle normalleşme sürecine girsek de maskeli bir yaz yaşıyoruz. Hayatımıza bir anda dahil olan maskeye artan sıcaklıklarla nefes alıp vermek zorlaşsa da alıştık sayılır! Toplu ulaşımda ve sokakta sosyal mesafeye dikkat büyük oranda azalmış durumda ama maske takma zorunluluğu var. Yani yeni normalin tamamen bir normalleşme olmadığını bu sayede hatırlıyoruz diyebiliriz…
Günler hızlı geçiyor… Mart ayından bu yana hep beraber bir mücadelenin içerisindeyiz. Dileğimiz bu mücadeleyi en az kayıpla ve edindiğimiz hijyen kurallarını gerçekten hayatımıza dahil ederek sona erdirebilmek. Peki, neler öğretti bu süreç bize… Bence en başta “nefes” alıp vermenin mucizevi güzelliğini. Maskeyle kısıtlanan nefesimizle yetinmeye çalışırken bunu öğrendik. Hatta maske içerisinde aldığımız karbondioksitli hava bize ağaçların yaptığı fotosentezi hatırlatmış ve doğayı korumanın önemi bir kez daha aklımıza gelmiş bile olabilir.
Temizliği öğretti, yine yine yeniden… Aslında bilip de unuttuklarımız da yok değildi. Mesela eve misafir gelince ikram edilen kolonyanın hayatımıza bu hızla döneceğini bilemezdik… Tüm bunların yanı sıra belki sohbet etmenin, bir arada olmanın, akıp giden kalabalık sokakların da kıymetini öğretti. Yaşamımızdaki birçok yalnızlığı ve eksiklikleri kalabalıklar içinde eritip yok ediyormuşuz meğer ve bu herkese iyi geliyormuş.
Yaz mevsimleri çabuk mu biter, yoksa böylesine güneşli bir şarkı gibi tutturdun mu akıp giden günlerin güzelliğinden midir bilinmez… Her ne kadar bu sene maskeli bir yaz yaşıyor olsak da daha ne kadar süreceği belli olmayan bu günleri bile gelecekte özleriz belki kim bilir. İnsanın hayatından geçen her gün izler bırakır. Elbette bu günlerin de zihnimizde izleri kalacak. Ama hepimiz için sağlık ve huzur olsun, gerisi zaten gelir. Hayatın her alanında empati kurabilmek önemli. Bu anlamda yaşadık ve gördük ki aslında hiç kimse birbirinden farklı ya da üstün değilmiş. Ne pahalı parfümler, ne pahalı mekanlar, ne pahalı giysiler… Çünkü aslında yaşamak o kadar “yalın” bir meseledir ki, gün gelir yaşam bizi tüm eklerimizden arındırıp işte böyle beklemediğimiz bir anda en yalın hale getiriverir.
Artık her gün dezenfekte edildiği için temiz toplu taşıma araçları ve birbirine kolonya ikram eden yolcular var. Hayatın koşturmacasına kendini kaptırıp birbirini ezercesine koşturmayan ve günleri daha akışına bırakmış düzenli kalabalıklar var da diyebiliriz… Günler hızla geçiyor, koronavirüs salgınının biteceği ve maskesiz bir yaz sabahına uyanacağımız günler umarız yakındır.
Bir bayram daha geldi. Toplum olarak birbirimize sevgi ve saygı duyacağımız, geleceğimizi mutluluk ve umutla karşılayacağımız daha nice güzel bayramlarımız olsun. Herkese iyi bayramlar diliyorum. Sağlıkla kalın…