Kategoriler
Köşe Yazıları Manşet

Karantina Sürecinde Açlığını Kontrol Et

UZMAN DİYETİSYEN MERVE SAATÇİ – SARİYERGAZETESİ.COM / KÖŞE YAZISI

Karantina günlerinde evde geçen sürenin artmasıyla birlikte hemen hemen bütün bireylerde aşırı yeme eğilimi mevcut. Bu noktada önemli olan gerçekten aç mısınız? Yoksa hissettiğiniz duygusal bir açlık mı? Bu soruya doğru cevabı vermektir. Bazı durumlarda stresi azaltmak, üzüntü, yalnızlık gibi duygularla başa çıkmak ya da kendimizi ödüllendirmek için yemek yiyoruz ve yedikten sonra kendimizi suçlu hissediyor, pişman oluyoruz.

Diyete başladıktan birkaç gün sonra kendinizi tatlı yerken buluyorsanız ya da geceleri uyanıyor ve buzdolabına yöneliyorsanız duygusal açlık çekiyor olabilirsiniz.  Tok olduğunuz halde yediğiniz her yemek aslında duygusal açlığınızı bastırmak için yaptığınız bir davranıştır ve kilo artışına sebep olabilir.

Duygularınızla başa çıkmanın daha sağlıklı yollarını bulabilir, kilonuzun kontrolünü yeniden sağlayabilir ve duygusal yemeyi durdurabilirsiniz. Öncelikli olarak normal açlık ve duygusal açlığın ayrımını iyi yapmalısınız.

– Duygusal açlık aniden ortaya çıkar ve yemek yedikten hemen sonra memnuniyet hissi oluşur, fiziksel açlık daha yavaş ilerler.

– Duygusal açlıkta spesifik besinlere karşı yeme isteğiniz artar. Tatlı ya da abur cuburları yemek o an sizin için önemli bir ihtiyaç gibi gelir. Fiziksel olarak aç olduğunuzda ise, sebze gibi sağlıklı şeyler de dahil olmak üzere neredeyse her besini aynı derecede yeme isteği duyarsınız.

– Kendinizi tok hissetmenize rağmen yemeye devam ediyorsanız duygusal açlık çekiyorsunuzdur. Fiziksel açlıkta mide dolunca yemek yeme işlemi de biter.

– Duygusal açlık çoğu zaman pişmanlık, suçluluk veya utanma gibi hislere yol açar. Fiziksel açlığı gidermek için yemek yediğinizde, suçlu ya da pişmanlık hissetme ihtimaliniz yoktur.

Duygusal yeme davranışından kurtulmak için;

– Tatlı ya da herhangi bir şeyler yeme isteği geldiğinde öncelikli olarak kendinize zaman tanıyın, 10 dakika beklemeyi deneyin ve başka şeylere yönelin. 10 dakika sonunda yeme isteğiniz geçebilir.

– Vücudumuzdaki mutluluk hormonu dediğimiz serotonin depolarının boşalması bizleri ekstra üzgün veya stresli yapabilir. Bu depoların boşalması durumunda ise protein ihtiyacımız artar. Öğünlerinizde az yağlı peynir, yoğurt, yumurta gibi sağlıklı protein kaynaklarına yer vermeye çalışın.

– Tok olduğunuz halde bir şeyler yemek istiyorsanız çevrenizdekilerin desteğini isteyin. Size ikram yapmamalarını ve ısrarcı davranmamalarını rica edin. Eşiniz ya da çocuğunuza bir süre börek, tatlı yapmayacağınızı anlatın ve onların da desteğini alın.

– Kendinizi tutamadınız ve aşırı yemek yediniz, bu durumda motivasyonunuzu kesinlikle düşürmeyin ve sağlıklı beslenmeye kaldığınız yerden devam edin. Unutmayın yeniden başlamak için pazartesi gününü beklemenize gerek yok.

– Yediklerinizi not almayı deneyin. Not almak ihtiyacınızın dışında yediklerinizi daha net görmenizi ve kontrollü olmanızı sağlayacaktır.

– Duygusal açlığı hissettiğinizde kendinizi yemekle meşgul etmek yerine sizi mutlu edecek; kitap okumak, müzik dinlemek, dans etmek, film izlemek, sevdiğiniz bir arkadaşınızı aramak gibi başka uğraşlara yönelebilirsiniz. Kendinizi iyi hissettiren aktiviteler yapın. Yoga, pilates gibi gevşeme hareketleri içeren aktiviteler stresinizi azaltmaya yardımcı olacaktır.

– Kendinizi gergin hissettiğinizde papatya, melisa gibi rahatlatıcı bitki çaylarından destek almayı deneyin.

– D vitamini seviyenizi kontrol ettirin. D vitamini eksikliklerinde depresyon görülebilmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir