SARİYERGAZETESİ.COM – ÖZEL RÖPORTAJ
İstanbul’un gözbebeği Boğaz’ın incisi Sarıyer çevresindeki ilçelere nazaran gelişemiyor. Sarıyer Olay Gazetesi olarak esnafa “Sarıyer sizce nasıl gelişir?” diye sorduk ve bakın nasıl cevaplar aldık…
ÜNAL ALİMÜNYUM – ŞEREF ÜNAL
Ben Sarıyer’e 1989 yılında geldim. O yıldan bu yana aynı sorunlarla karşılaşıyorum ve Sarıyer’in de gelişeceğini zannetmiyorum. Sarıyer esnafının çok değişik bir yapısı var ve ben bunu açıkçası çözemedim. Ben Sarıyer’de 30 yıldır esnaflık yapıyorum. Sarıyer’in ana caddesinde kiralar çok yüksek. Kiraların yüksek olması nedeniyle esnaf da çok iş yapamıyor. Sadece kiraya çalışıyorlar. Bir dükkan açıyorlar ellerindeki sermaye 3-5 ay bitene kadar kiralarını ödeyebiliyorlar. Ben caddede çok eski esnaf fazla göremiyorum. Hatta boş duran dükkanlar da var. Bir esnaf olarak benim de kiram çok yüksek. Aslında kira iş potansiyelimiz az olduğu için yüksek geliyor. Mesela bir Beşiktaş ya da Şişli ile kıyaslarsanız orada insan seli var. Orada bir dükkanı 20 bin liraya kiralasanız yine ucuz kalır. Çünkü günlük getirisi çok oluyor. Ama Sarıyer’de öyle bir şey yok. Sarıyer’de ileriye dönük neler olur bilmiyorum ama esnafın da kendisine bir dönüp bakması gerekir. Ben müşterilerimin bir çoğundan duyuyorum “Sarıyer esnafı bize iyi davranmıyor” diyorlar. Bana telefonla ulaşan müşterim daha çok “Nereden geliyorsunuz” diye soruyor. “Sarıyer” diyorum, “Ben Sarıyer’i sevmiyorum” diyorlar. Böyle durumlarla maalesef çok karşılaşıyorum. Kısacası Sarıyer esnafına sitem eden çok vatandaş gördüm. Hala da görüyorum. Güler yüz yok, fiyatlar pahalı… Sarıyer’de bir canlılık yok. Hem yaşıyorum hem esnafım kendi yaşadığım sokağımda her yıl aynı dükkana 2-3 kiracı giriyor ve iş yapamayıp çıkıyor. Ben Sarıyer’e Beyazıt’tan geldiğim zaman çok şaşırmıştım. Orada 24 saat canlılık var. Burada caddeye inseniz gece saat 12’den sonra alacak ekmek bile bulamazsınız. Esnaf kendisini düzeltmelidir. Sihirli bir değnek yok ki düzelsin. Sarıyerli müşteriler esnafın sattığı ürünlerden de memnun kalmıyor. Esnaf ihtiyacım yok diyerek erkenden kapatıp gidiyor. Sarıyer’de bir ailenin oturabileceği güzel ortamlar da çok fazla yok. Deniz kenarında bir iki yer var.
TEKNİK İŞ BEKO BAYİSİ – AYKUT YAYIK
Sarıyer’i bitirdiler doğrusunu söylemek gerekirse zor gelişir. Ben seçim döneminde buraya gelen birçok belediye başkan adayına da söylemiştim. Sarıyer’de bir tane marka pastane yok. Neden? Kiralar çok yüksek ve gelmiyorlar. Potansiyel az olmasının en büyük nedeni Sarıyer Merkez’den nüfus idaresinin, kaymakamlığın, hastanenin kaldırılıp gitmiş olmasıdır. Büyükdere’den adliyenin gitmesi de çok büyük kayıptır. Sarıyer’in merkezinde kiralar çok yüksek. Bu kiraları biraz makul seviyeye çekip markaları da bir teşvikle Sarıyer’e getirmek gerekiyor. Sarıyer denilince akla balık geliyor ama neredeyse 2-3 balık restoranı var. Çok enteresan değil mi! Örneğin Ramazan aylarında birçok semtte çok sayıda etkinlik oluyor. Ben bunu belediyeye söylediğimde burada bir iftar vermek etkinlik değildir. Bütün siyasi partiler Sarıyer Merkez’de sadece iftar yemeği vermeyi etkinlik sayıyorlar. Burada ana caddede trafiği durdurup şerbetçidir, macuncu geleneksel adetlerimizi uygulayabiliriz bir Beşiktaş’ta ya da Üsküdar’da gidince görüyorsunuz. Milli bayramlarda bile bando takımı geçmiyor. İstedikten sonra Sarıyer’de her şey yapılabilir. Mesela bir balıkçılar çarşısı yok her gelen belediye yapacağız diyor ama yapılmıyor. Sahilin ışıklandırılması ve çok daha şık olması da gerekir. Sokakta takıydı, çalgıcısıydı olsa bir Ortaköy gibi canlılık değil. Silivri sahiline gitmiştim inanılır gibi değil o kadar güzel ki… Sarıyer’de çay bahçesi bile yok. Sarıyer bu konularda zayıf kaldı. Kilyos’ta zamanında pansiyonculuk geliştirilebilirdi hala da yapılabilir ama yapılmadı. Oteller var ama pansiyon da olsaydı çok daha fazla turist gelirdi. Ama baktığımızda Kilyos bile Sarıyer Merkez’den daha hareketli kalıyor.
DAMLA OPTİK – BARIŞ KAHRAMAN
Sarıyer turistik bir bölge olmasına rağmen gelişeceğine çok fazla inanmıyorum. Bunun için sosyal etkinlikler düzenlenebilir ama maalesef düzenlenmediği için bir turizm bölgesi olamıyoruz. Sarıyer’in gelişmemesinde yüksek kiraların da etkisi büyüktür. Dolayısıyla turizmin artması için de kira ve benzeri konuların daha cazip hale gelmesi gerekiyor.
MODA ZÜCCACİYE – ABDULLAH SAZLI
Sarıyer’de yıllardan beri bir değişim ve gelişim yok. Her şey aynı! Hatta geri geri gidiyor. Sarıyer Merkez’de ana caddede kiralar çok yüksek. Birçok dükkan bu nedenle boş olarak duruyor. Ben doğma büyüme Sarıyerliyim ama ilk defa Sarıyer’de bu kadar boş dükkan gördüm. Bir Beşiktaş’a ya da Kadıköy’e baktığımız zaman Sarıyer onların yanında ölü gibi kalıyor. Sarıyer’de özellikle gençlerin yapabileceği hiçbir şey yok. Eğlenebilecekleri ya da gidip oturabilecekleri bir yer yok. Eskiye nazaran baktığımızda Kilyos da çok geriye gitti. Bundan 25 yıl önce disko ve bar vardı. Gençlerin gidebileceği hiçbir yer yok. İnsanlar evlerinde oturuyor. Bu duruma bir çözüm bulunması gerekiyor. Bir taksi durağı bile yok mesela Kilyos’ta başka yerden taksi çağırabiliyorsunuz.
GÜVEN KUYUMCUSU – ADNAN GÜVEN
Sarıyer’imiz çok güzel bir ilçedir. Ama maalesef Sarıyer Merkez’den kaymakamlık ve belediye gitti. Dolayısıyla artık gelişmeyen bir yere dönüştü. Zaten Sarıyer-Çayırbaşı tünelinin yapılması Sarıyer Merkez’i tam bir kaosa soktu. Çünkü Zekeriyaköy ya da Kilyos gibi yukarıda oturanların hepsi Sarıyer Merkez’e gelerek alışverişini yapardı. Buradan da öyle çıkar giderdi. Şu anda tüneli kullandıkları için burayı pasa geçiyorlar. İkincisi Sarıyer’de eskiden kiralayacak dükkan bulmak meseleydi şu anda çok sayıda dükkan boş olarak duruyor kiraların yüksek olmasından dolayı. Benim gördüğüm kadarıyla esnaf küçülmeye gitti. Ben Sarıyer’in en eski esnaflarından birisiyim 1976 yılından bu yana buradayım. Sarıyer Lisesi’nin de ilk mezunlarındanım. Sarıyer’imiz cennet. Burada turizm olarak mesela balıkçılığa bakacak olursak Sarıyer’de balık tükenmiş. Bugün Sarıyer’de bir balıkçı lokantasında gidip de balık yiyemiyoruz. Tarabya zamanında cıvıl cıvıldı, Piyasa Caddesi kalabalıktan geçilmezdi herkes birbirini tanırdı. Şimdi kozmopolit oldu. Kimse kimseyi tanımıyor. Ancak eş, dost geliyor bizden alışveriş yapıyor. Biz de bu şekilde geçimimizi temin ediyoruz. Otopark sorunu da çok büyük gelen park edemediği için durup bizden alışveriş yapamıyor. Sarıyer’in otopark sorunun bir türlü çözemediler. Sarıyer’de otopark sorununun çözülmesi gerektiğini senelerdir söyledik. Otopark yapılacak uygun birçok alan var. katlı otopark yapılabilir. Sarıyer’imize biraz daha önem vererek kıymetini bilelim.
KÖSEOĞLU KUYUMCULUK – OĞUZHAN KÖSEOĞLU
Metro Hacıosman’a kadar geliyor. Sarıyer Merkez’de metro sıkıntımız var. Tramvay yapabilirler. Nasıl minibüsler Beşiktaş’a kadar gidiyor Sarıyer’den Beşiktaş’a direk deniz ulaşımı yapabilirler. Sarıyer’in sıkıntıların büyük bir sorunu ulaşımdır. Otopark sorunu da direk olarak esnafı etkiliyor. Sarıyer gelişime açık bir yer olmalıdır. Sarıyer Türkiye’nin en güzel yeridir. Anadolu’da sorduklarında Sarıyer’i daha farklı anlatıyorlar ama biz fazla gelişemedik. Özellikle merkezden kaymakamlık ve hastane gitmesi de olumsuz etkiledi. Esnafın sıkıntıları var. sosyal olarak nasıl gelişir bilmiyoruz ama tabi ki devlet büyüklerimizin yapacağı kararlar önemli. Sarıyer’de sosyal bir plan yapılmalıdır. Park düzenlemeleri, ulaşım ve otopark sorunu öncelikli olarak çözülmelidir.
REDLINE – RECEP CEBECİ
Sarıyer’in gelişmesi için neler yapılması gerekiyor bakarsak bunun için pek çok konuyu sıralayabiliriz. 30 senedir muhtarlık yapan yaşı 50 üzerinde olan muhtarlar değiştirilmelidir. Her mahallede mahalle eşrafından ilgili birinin sokak sokak dolaşıp tespitler yapması lazım muhtarlar sadece vatandaşların şikayetleri ve istekleri üzerine iş yapıyor. Şif vergi veriyor diye ( ki ne kadar verdiği belli olmayan) eski gelişmemiş esnafın ama görsel ama çalışma sistemi kontrol edilerek geliştirmesi gerekiyor. Esnaf idare edilmemeli idare edilmesi gereken vatandaştır. Esnaf ve vatandaşın derdini dinleyen şikayetlerini not alan ve belediye başkanlığına sunan yeni bir birim oluşması gerekiyor. Sokak hayvanları sokaklarda risk içinde yaşamamaları gerekiyor. Hem kendileri için hem insanlar için risk oluşturmaması amacıyla barınak değil bir orman çevrilmesi 50 ila 100 dönüm gibi kafeste değil ormanda dolaşması gerekiyor. Sahillerde eğlence mekanları ve kaliteli kafeteryalar yapılmalıdır. Örneğin Maltepe sahil yolu gibi yalnız yolun deniz tarafı değil kara tarafında yer alabilir. Sarıyer Belediyesi Beşiktaş Belediyesi ile anlaşıp Sarıyer’den Beşiktaş’a kadar bisiklet ve yürüyüş yolu yapmalıdır. Çarpık yerleşim gecekondu olaylarını düzenlemeleri gerekiyor. Örneğin imar affına girmiş kişilerde yenilemeye gidilmesi ( yerinde dönüşüm) sağlanmalıdır. Belirlenen noktalarda kapalı çöp konteynırı yapılmalıdır. Sarıyer Belediyesi’ne ait birçok noktada piknik alanları güvenliği ve temizliği yoğun olarak yapılmalıdır. Çevre düzenlemeye yeşillendirmeye ağırlık vermesi gerekiyor. Gerekirse evde işsiz bekleyenleri bu anlamda çalıştırmaya teşvik etmiş olur ekmek kapısı açmış olur. Ana arterler hariç mahalle içlerinde asfaltlardaki yamaları senelerdir yamalarla tamir ediyorlar. Yamanın üzerinde 5 farklı zamana ait yamalar var. Hala 20 sene önceki asfaltları kullanıyoruz yenilenmesi gerekiyor. İmkanlar çerçevesinde mahalle içlerindeki ana yollar genişletilmelidir. Bir araba park etse tek şeride düşüyor. Böyle olan alanlar olarak Poligon Mahallesi, Pınar Mahallesi, Reşitpaşa Mahallesi ve Bağlar Mevki gibi örnekler sıralanabilir.
“Sarıyer sizce nasıl gelişir?” için bir yanıt
Ben Zekeriyaköy’de yaşıyorum. Sarıyer’i bir ilçe olarak düşündüğünüzde ve değerlendirdiğinizde çok güzel semtleri olan bir yerdir. Bir Yeniköy’ü düşünün mesela, orası da Sarıyer baktığınızda. Bir de Çayırbaşı’nı düşünün; aman Allah’ım! Konu Sarıyer’in içine, çarşısına, merkezine ve komşu semtlerine gelince maalesef manzara iç karartıcı. Evet Sarıyer’den hastane, adliye gibi kurumların taşınması ve tünelin açılması muhakkak esnafın işlerini olumsuz yönde etkilemiştir ancak eğer Sarıyer Merkez ve Çarşı esnafı yaptığı işin hakkını verseydi bu olumsuzluklardan etkilenmezdi. Argümanımı örneklendirmek gerekirse, dışarıdan bakan bir göz olarak, Sarıyer’e komşu olarak gözlemlerimi belirtmem gerekiyor. Örneğin balıkçıların yeri yok diyorlar. Varken de durum iyi değildi, yarın öbür gün olursa da durum iyi olmayacak. Çünkü ben ve tanıdığım kimse Sarıyerli balıkçılardan balık almaz. Yüksek fiyatlar, bayat balıklar, yıllarca insanları kazıkladılar. Sarıyer’in bitmek bilmeyen bir trafiği var. Özellikle çarşı içerisinde ve merkezde. Bu trafik tamamen Sarıyerlilerin ve esnafın sebep olduğu bir trafik. Bir dükkandan alışveriş yapmak istediğimde o dükkanın önüne park edebilmeliyim. Gidip de bir otoparka park edip yürümemeliyim. Ben Zekeriyaköy’den Sarıyer’e alışveriş yapmaya gelsem arabamı nereye park edeceğim? Park yeri yok ki. Çift sıra park eden araçlar yüzünden otobüsler bile dönemiyor. Sürekli bir gürültü, korna, bağırış ve çağırış, dilenciler… Sarıyer tam bir kaos. Kaldırımlar yamuk, kırık, yerinden çıkmış, ıslanmadan yürüyemiyorsunuz. Esnaf dükkanının önüne çöp yığıyor, sabunlu su döküyor. Esnaf kaba ve işinin ehli değil. Güler yüz yok. Her esnaf grubu için konuşuyorum. Zekeriyaköy’deki sitelerde Sarıyerli diyince çok negatif bir önyargı var. Özellikle taksici esnafından kaynaklanan herkesin bildiği olumsuzluklar var. Sarıyer gelişemez, bir Kadıköy, Levent, Beşiktaş olamaz. Tamamen insanlarının duyarsızlığından kaynaklı sebeplerden dolayı gelişemez. Ufacık çarşıda her yer telefoncu, kuaför… Anlamsız bu kadar aynı meslek grubundan insanın aynı anda aynı yerde olması. Tabii ki işler durgun olacak. Herkesin verdiği hizmet aynı ve standart. Ufacık çarşıda 5-6 tane fotoğraf stüdyosu var, hepsi birbirinden kötü. Sarıyer pahalı değil, ucuz. Sanmayın ki pahalı. 4 tane vesikalığı 25 liraya çekiyor fotoğraf stüdyoları. Benim iş yerimin olduğu Maslak bölgesinde 4 tanesi 50 lira. Ama kalite var. Sarıyer’de kalite yok. Ondan sonra işler neden düşük. Sarıyer’in esnafı sadece Sarıyer’in yerlisine ulaşabildiği ve hitap edebildiği için gün yüzü göremiyor. Komşu zengin muhitlerin ilgi odağı olabilecek işletmelerin açılması gerekiyor, o merkezin temizlenmesi gerekiyor. Sarıyer coğrafyası gereği bir Bebek, bir Arnavutköy, bir Kuruçeşme olabilir. İnsanlarından ötürü olamıyor ve olamayacak. Zekeriyaköy aldı başını gitti, koptu gitti; Sarıyer 20 sene önce ne idiyse, hala öyle.