Hüseyin Cevahiroğlu: “DURMAK YOK YOLA DEVAM”

SARİYERGAZETESİ.COM – ÖZEL RÖPORTAJ – RUKİYE AY

23 Haziran İstanbul Büyükşehir Seçimi’ni nasıl değerlendiriyorsunuz? İstanbul neler kazandı ya da neler kaybetti?

Her zaman söylediğimiz gibi seçim, sandıkların açılmasıyla netleşir ve halkın oylarıyla belirlenen, yani tercih edilen kazanır. 31 Mart seçimlerinde yapılan usulsüzlük, 23 Haziran seçiminde tekrarlanmamış, herkesin gözü önünde ve kontrolü dahilinde işlemler yapıldığı için şaibesiz sonuçlanmıştır. Burada seçim öncesi, “bu seçimi yaptırmayacaklar”, “kazanmak için her türlü dalavereyi yapacaklar” diyenler utanmalı ve bu sözleri için özür dilemeliler. Bu seçimde İstanbul Binali Yıldırım gibi bir icraat adamının, iyi bir mühendislik çözümü getiren kişinin katkısını kaybetti. Neler kazanacağımızı/ kaybedebileceğimizi ise zaman gösterecek. Ama çok net bir şey var ki Ak Parti yönetiminde yapılan icraatlar ve 31 Mart seçimlerinde yaptığımız itirazlar ile gelecek seçimler ve demokrasi kazandı. Her parti için alınacak dersler iyi değerlendirilirse partiler de kazandı.  Bir de “deneme yanılma” mantığı kazandı. Biz halkımıza yapılan yanlışlıkları anlattık, söylenen yalanları, oynanan musakka tiyatrolarını ispatladık, yapılan kumpaslar ortaya çıktı, iç yazışmaların siyasi malzeme olarak kullanılmasını gördük, daha evvel bazı indirim ve yardımlara karşı çıkanların siyasi olarak manevralarda kullanılabileceği görüldü. Atatürk’ün bile kandırılabileceği Anıtkabir’de, Atatürk posteri ile nasıl algı yapılabileceği İBB de yaşandı, TC ibaresinin siyasi malzeme olarak kullanılmasını, çeşitli kurumların kendi isteklerini yaptığında güvenilir, aksi taktirde çete olduğu, soyadının ne kadar önemli olduğu, gerektiği zaman değiştirilebileceğini, sıkışınca “ünlem koy bitir” ile kaçışları, it sözcüğünün basit formuna dönüşünü, olmayan raporları varmış gibi göstermeleri, gereksiz diye seyredilmemiş bir videodaki kaş göz hareketlerini bile gördük. Yani bu kadar olumsuzluğu anlattığımız halk bize şunu demektedir. Ben deneyip göreceğim arkadaş. Demokrasinin gereği bu anlayışa söyleyecek lafımız olamaz. Ama kayıpları yerine koymakta zorlanırsak bunun hesabını kim verecek?

Sizce seçimden beklenen bir sonuç mu çıktı yoksa sürpriz mi oldu?

Sahadaki gördüğümüz görüntüler üzerine sonuç kesinlikle sürpriz olmuştur. Seçmenin saha ve sandık başındaki davranışının farklılığını ikinci kez gördük. 25 senedir yönettiğimiz bir İstanbul’da, nereden nereye getirdiğimiz bir İstanbul’da sonuç bu olmamalıydı. Demek ki denenecek bir dönem varmış.

Peki, önümüzdeki sürece baktığımızda bu seçimin Sarıyer’e etkileri neler olur?

Yaşayıp göreceğimiz bir dönem var önümüzde. Sahadaki gördüklerimiz ve yaşadıklarımızın tersi bazı durumlar ortaya çıktığı için bu seçimin Sarıyer’e etkisini görmekte güçlük çekiyorum. Çok partili ve destekli bir ittifakın kazandığı İstanbul, nasıl paylaşılacak, ne anlaşmaların yapıldığı görülecek. Bunların etkileri İstanbul ve Sarıyer’de nasıl çıkacak göreceğiz. Oy veren ve vermeyen her kesim bunu merakla bekliyor. Çünkü bir aday geçmişi ile neler yapabileceğinin garantisi altındayken, diğeri yalan ve dolanlarla, kumpaslarla bu aşamaya gelmiştir.

AK Parti Sarıyer olarak bundan sonraki süreçte nasıl bir yol izleyeceksiniz?

Ak Parti ailesi her zaman halkının yanında, ona hizmetin Hakk’a hizmet şiarıyla yapıldığı bir aile olmuştur ve olmaya devam edecektir. Biz yine Ak parti iktidarının temsilcisi olarak halkın isteklerini en iyi şekilde yerine getirecek şekilde çalışmalarımıza devam edeceğiz. Türkiye’nin çoğunluğunun tercih ettiği bir lider ile birlikte onun teşkilatı olarak, gönülden hizmet ile özellikle gençlerimizin daha iyi yetişebileceği ortamlar oluşturarak üzerimize düşen görevleri yerine getireceğiz.

AK Parti’nin gelecek seçimlerde hedefleri neler olacak?

Bunun için Ak Partinin üst kurulları gereken çalışmayı yapacaktır. Biz yerelde yapacaklarımız ile sorumluyuz. Herkes kapısının önünü temizlese diye bir tabir vardır ya ona dikkat etmek ve inanmak gerekir. Öbür türlü herkes hükümet kurar, düşürür, antrenör olur, hoca olur, hatta Yaratıcı’nın yerine kendini koyarak çeşitli kararlar verir. Sen ne iş yaparsın katkın ne olur dediğinde herkes bir yana kaçar. Biz böyle olmamaya çalışıyoruz.

23 Haziran seçimine vatandaşlar ve siyasetçiler açısından bakacak olursanız sandıktan çıkan sonucu nasıl değerlendirirsiniz?

Vatandaşı ikiye ayırmak zorundayım. Bir tanesi burada kalarak, buranın seçmeni olarak geleceği için kimde umut gördüyse onu seçti. Demokratik hakkını kullandı. Diğeri burada yaşamasına rağmen, kendince sebeplerle seçmen kütüğünü Anadolu’ya aldırdı. Halbuki her şeyi, çocuğu, eğitimi, ekmeği, geleceği burada. Şimdi bu arkadaşlar İstanbul seçimlerinde oy vermediği halde kimden neyi, hangi hizmeti isteyecekler? Bunu sorgulamaları lazım. Siyasetçiler açısından ise Türk insanının neden hoşlandığı, hangi değerlerin önemli olduğu, kılık kıyafetin toplumun dizaynında etkili olmadığı, bunun bir kamplaşma aracı olarak kullanılamayacağı, bunun tahrik edilmesinin toplumu gerdiği görülmüştür. Bundan sonra bu değerlere gerçekten sahip çıkanların karşılığı olacaktır. Sahtecilerin, toplum önünde tiyatro oynayanların maskesinin düşeceği, yalancıların yalanlarının ortaya çıkacağı bilinerek gerçek davranışların önemli olduğu bir döneme girilmiştir.

Sarıyer İlçe Başkanlığı olarak önümüzde dönemde Sarıyer’de nasıl bir siyaset sergilemeyi düşünüyorsunuz?

Her zaman olduğu gibi dürüst, doğru, candan davranarak, halkımızın ihtiyaçlarına çözüm bulan, örnek bir teşkilat ile ve Allah rızası üzerine çalışarak bir siyaset uygulayacağız. Bir de Sarıyer’in özel yapısından dolayı barış içinde, dostluk ve 50 yıllık arkadaşlıkların olduğu özel bir yer olduğu göz önünde bulundurularak çalışmalarımıza devam edeceğiz. Yani “durmak yok yola devam.”