Kategoriler
Manşet Röportaj

Ak Parti Sarıyer İlçe Başkanı Hüseyin Cevahiroğlu; “Sarıyer’de doğduk, Sarıyer’de öleceğiz”

SARİYERGAZETESİ.COM – RÖPORTAJ – RUKİYE AY 

AK Parti Sarıyer İlçe Başkanı Hüseyin Cevahiroğlu, gündeme ilişkin konularda Sarıyer Gazetesi’nin sorularını yanıtladı. Seçim döneminde yaşananlardan, Sarıyer Belediyesi’nin mali durumuna, İstanbul seçimlerinden Sarıyerle ilgili yapacakları çalışmalara kadar merak edilen her şeyi gazetemize anlatan Cevahiroğlu, dikkat çekici mesajlar verdi. İşte Cevahiroğlu’nun açıklamaları;

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

4 kuşaktır Sarıyer’de yaşayan bir sülalenin evladıyım. Yaklaşık 5 senedir Salih Bayraktar’la birlikte Ak Parti Sarıyer ailesine dahil olduk, yönetime girdik. Sırasıyla Halkla İlişkiler Birim Başkanlığı, Siyasal ve Hukuk İşleri Birim Başkanlığı ve Teşkilat Başkanlığı yaptım. Salih beyin belediye başkan adayı gösterilmesinden sonra İlçe başkanlığı tevdi edildi. Onurla bu görevi yerine getiriyorum. Daha evvel uzun süre Yeniköyspor Kulübü’nde Mali İşler Başkanlığı yaptım. Baltalimanı Behçet Kemal Çağlar Lisesi mezunu ve mezunlar derneği kurucu üyeleri arasındayım. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya bölümü mezunu ve mezunlar derneği kurucu üyesiyim. Son 3 dönemdir de başkan yardımcılığını yapıyorum. Bu zamana kadar Türkiye’nin birçok üniversitesinde yaklaşık 400’ün üzerinde seminerlere girdim. Önce mesleğimi anlattım. Geleceği anlattım çocuklara. Üniversite döneminde neler yaparsanız mezuniyetten sonra daha elle tutulur, seçilen öğrenciler olursunuz diye seminerler verdim. Adını verdiğimiz bu seri halen devam etmektedir. Bunun dışında teknik tekstiller, geleceğin tekstilleri, akıllı tekstiller alanında çalışmalarım var. Bunlarla ilgili hem öğrenci hem de öğretmen yetiştirdim. Bahçeşehir Üniversitesi’nde bu konuda yüksek lisans koordinatörlüğü yapıyorum. Türkiye Bilim Merkezleri Vakfı’nın denetmen üyesiyim. Beşiktaş Spor Kulübü’nün divan üyesiyim. Sarıyer Spor Kulübü’nün eski üyelerinden bir tanesiyim. Türk Sanat Müziği’nde iyi bir ses olduğumu düşünüyorum. İyi hocaların yanında yetiştim.

Çok çeşitli alanlardaki çalışmalarınızın yanı sıra siyasetten de bahsedelim.

Gezi Olayları’ndan sonra Türkiye üzerine çok büyük oyunlar oynandığını hissettim. Oğlumu da gönderdim gezi olaylarına, çok merak etmişti ne oluyor diye. Ondan da yorumlar aldım. Çeşitli analizler yapmıştım. O analizlerden sonra elimi taşın altına koymam gerektiğine inandığım için siyasete girdim, bundan evvel siyasete hiç girmemiştim. Salih Bayraktar liderliğinde güzel bir kadroyla bu zamana kadar geldik. Bizim işimiz siyaset veya politika yapmak değil, yaratanımızın bize verdiği nimetleri toplumla paylaşmaktır. Benim genel yaşam anlayışım bu. Bana verilen nimetleri, ilmimi, insanlığımı, güler yüzümü verebiliyorsam, toplumun dürüst insanlarla yönetilmesi gerektiğini savunuyorsam benim için bu görevi yapabiliyorum demektir. Hiçbir çıkar beklemeden önceliğin Sarıyer olduğu bir yaşam tarzı. Dünyada 80’nin üzerinde ülke gezdim, Sarıyer’den başka güzel bir yer tanımam.

İlçe başkanı olarak Sarıyer’de gözlemlediğiniz sorunlar neler, bir seçim dönemi geçirildi ve yeni bir seçim daha yaklaştı? Geçirdiğimiz ve önümüzdeki süreçleri nasıl yorumluyorsunuz?

Buraya il veya il dışı teşkilattan gelen insanlar, Sarıyerli insanların sarılmasını ve karşılamasını çok farklı ve candan buluyorlar. Dolayısıyla Sarıyer’in güzelliğini hissedebiliyor dışarıdan gelen insanlar. Sayın Bakanımız Süleyman Soylu’nun korumalarından dinlediğim bir anekdotu anlatayım size. Beykoz’dayız orası da hala sevimli bir köy halinde ama Sarıyer’e geldik daha da ilginç ve sevimli geldi bize. 60-70 yıllık dostlukların olduğu yerdir Sarıyer. Hısımlıkların olduğu bir yerdir. Böyle olunca sınıf arkadaşınız, komşunuz, yeğeniniz farklı partilere gönül vermiş insanlar olabiliyor. Ben farklı partilere gönül verdi diye yeğenimi veya sınıf arkadaşımı yok sayıyorsam yuh olsun bana ve bu anlayışa! Öyle olunca diğer partilerle ve diğer partilerdeki insanlarla çok güzel bir bağımız ve selamlaşmamız oluyor.

Geçen seçimde pankartların kesilmesi gibi sorunlar olmuştu. Belediye kökenli olduğunu da videolarla göstermiştik. Ne olur bu sefer bunu yapmayın ve asap düzeyimiz yükselmesin. Birbirimize kırıcı olmayalım isteğiyle belli bir seviyeye getirdik ama 10 taneydi 5-6’ya indirdik inşallah bu seçimlerde bunu daha da aşağıya alarak bunların olmamasını sağlamaya çalışacağız.

Bütün partileri ziyaret ettik ve hayır diledik onlara da. Nitekim hiçbir olayın olmadığı bir seçim yaşadık Sarıyer’de. Yine bu seçimde de aynı olacak. Sandık başkanlarım müşahit üyelerimle beraber İstanbul genelinde en az hatanın yapıldığı bir ilçeyiz, özellikle rakam kaydırma dediğimiz hatalar hemen giderildi.

Sandık başlarında partiden görevlendirdiğimiz arkadaşlarım kötü niyetli değil. Eminim ki diğer partiden arkadaşlarım da öyle. Fakat bazı kötü niyetli vaka var ortada. Mesela İstanbul’da 123 sandık var problemli. Nedir problem; iki tane ana kusur var. Sandık başkanları ve memur üyeleri kanuna aykırı vaziyette dışarıdan atanmış ve bu dışarıdan atanan 123 sandığın 101 tanesinin evraklarında mühür, imza yok, rakam oynaması bolca var. 22 sandıkta da oy döküm pusulaları yok ortada. Ana kusurlar bunlar. Diğer bir husus da çok şikayet geldiği için rahatlıkla söylüyorum 3 tane oy pusulası verilmesi gerekirken 2 tane oy pusulası verilmiş vatandaşa. İBB’nin oy pusulası birçok kişiye verilmemiş. Geçersiz oyların tamamı sayıldı, sizce geçersiz oyların içerisinde boş oy pusulasının çıkmasının bir mantığı var mıdır? Olmaması lazım. Neden boş oy çıkar kendime izah edemiyorum. 3 oy pusulası yerine 2 tane verirsen oy pusulası fazla kalır. Hesap denkleştirmek için geçersiz oyların içine koyarsan hesap tutar ve geçersizlerin içinde bolca boş oy çıkar. Hile yapılan nokta burası. İkincisi de imza noktasında oturan insanların vasi tayin edilmiş zihinsel engelli, hapiste olan ve ölülerin yerine imza atılmasıdır. Bunlardan dolayı yenilenme süreci oldu. Şimdi bu seçimde o kadar rahat ve sakin olacak. Çift mühürle iptal edilen oylar olmayacak. Yine tepkisini koyacak insanlar olabilir. Başımın üzerine, bu demokrasinin güzelliğidir zaten. Ama çift mühürle oyları ziyan etmemesi lazım insanların. Büyük bir ihtimalle de kamu spotuyla bunu vurgulayacaklar ki herkes iradesini ortaya koyabilsin.

En büyük sıkıntı resmi sandık başkanları ve memur üyelerde yaşandı. Atanan görevliler ya kozmetik firmasında çalışan biri, ya belediyede tiyatro sanatçısı ya da bankada çalıştığı ortaya çıktı. İlçe seçim kurulundan liste istedik hayır veremeyiz dediler. Biz de ne yaptık, taranmış ve tüm partilere verilmiş belgelerden isimleri bulmaya çalıştık. Ve o isimleri sorgulamaya çalıştık. Baktık ki çok fazla memur üye olmayan insan var. Bunu il yönetimine yolladık. Daha sonra hatalar görüldüğü üzere bu süreç uzadı.

Bizim gönlümüz çok rahat. Bu yenilenmenin her partiye daha temiz ve gerçekten oyunu net olarak ortaya koyacağı bir seçim olacağını düşünüyoruz. Hatta bu kadar pisliğin ve hilenin ortaya çıktığı bir ortamda bunların gelecek seçimler için çok güzel bir baz oluşturup daha temiz bir seçime yönelik çalışmalar olduğu netleşecek. Nitekim ilçe seçim kurullarında yapılması gereken sandık başkanları ve memur üyeleri kurul bazında seçilmesi lazımdı bu seçim için onu uyguladık. Şimdi buna kimse itiraz edemez. Herkesin önünde yapıldı ve imzalandı.

Sarıyer’de ilçe başkanı olduğunuz günden bu yana yapmak istedikleriniz neler?

Ben 5 senede 7 tane seçim yönettim. 5 senede 7 seçim yönetmek benim için çok ilginç bir deneyim oldu. Düşündüklerimizin tamamını yaptık Salih Bayraktar’la beraber. Sağ olsun Bayraktar’ın özel kabiliyetiyle ve ulaşabileceği insanlarla Sarıyer’e çok güzel şeyler kazandırdık. Gençlik Kampı, kültür merkezi, dene yap atölyesi, kütüphane, hastane ve özellikle imar barışı…

Şu seçimi alnımızın akıyla geçirelim sonrasında yıllardır Sarıyer ile ilgili düşündüğümüz çok güzel projeler var. Sarıyer bizim yaşam alanımız. Vazgeçilemez bir yer, çocuklarımızdan sonra torunlarımızın da yaşam alanı olacak. Biz buradan gidemeyiz. Benim Sarıyer’de mezar yerim de var. Nasip ederse rabbim yine Sarıyer’de yatacağım. Gençlerin daha iyi yetişebilmeleri için onlara abilik ablalık yapacağız ama FETÖ’nünki gibi değil. Gerçek bir yönderlik. Bana göre yapacağımız en güzel iş bu olur. Sarıyer Belediyesi seçimde bazı taahhütler vermişti. Ne kadarı yapıldı ne kadar yapılamadı onların da takipçisi olacağız.

420 milyon lira bütçesi, 600 milyon borcu olan Sarıyer Belediyesi’nin nasıl bunları yerine getirebileceği geçen dönemlerde çok fazla uygunsuz para hareketleri olduğunu sunmuştuk, bunların da takibini yapacağız. Sarıyer’in parasının Sarıyer’in dışına çıkmaması için çalışacağız.

Nasıl bir seçim bekliyorsunuz? Sizce sandığa gitmeme konusunda halkın bir tepkisi olacak mı?

Tam tersine katılım oranı düşük seçimdi 31 Mart, bu seçimde çok daha fazla artacak. Artan özellikle de bizim seçmenimizden olacak. Bizim seçmenimiz İstanbul’u nasılsa kazandık fikrindeydi. Onun için umursamadı. Köyüne, muhtarlık ve belediyeye destek için giden çok fazla insan vardı. Onları bu seçimde alamıyoruz geriye çünkü orada oy attılar. Gelip bir daha burada oy atamaz. Ama seçim döneminde adresi burada olmasına rağmen köyde olacağım diyen vatandaşlarımıza da özel bir takiple seçimde burada oy vermesini sağlayacağız.

Algılarla ve vatandaşlarımızla dalga geçen bir zihniyete karşı çıktık ve çıkacağız. 16 milyon İstanbul kazandı denilen bir afiş var, o afişin içindeki insanlar bile İstanbul dışından alıntı. Gerçek resimde, elinde bira bardağı olan kişinin başına bir takke koyup dindar halde gösterilmesi bu çarpık zihniyeti göstermektedir. Büyükşehir Belediyesi’nde gösterime sunulan musakka ve antrikot tiyatrosuna ihtiyaç yok! Hele hele Atatürk’ü kandırma meselesi çok ayıp. Anıtkabir ziyaretinde CHP heyeti olarak ziyaret programı yapacağım de, çıkarken anı defterine almadığın ünvanı yazdır. Yani samimiyet yok.

Aynı toplumda yaşıyoruz esnaf bir arada yaşıyor. Siyasette insanların birbirlerine ön yargıları nasıl aşılabilir?

Herkes kendi kanalını kendi gazetesini kendi insanlarıyla birlikte bir dünya kurmaya çalışıyor. Ben çok ve farklı gazete okuyan bir insanım. Ben nasıl hatalarımı kabul edebiliyorsam diğer taraf da söylesin. Siyasi manevralarla üste çıkılmaya çalışılıyor. Siyaset yapıldığı sürece bunların bir araya gelmesi mümkün değil. Bir sınıf arkadaşım üniversitede profesör, “Evime polis gönderecek kadar alçaldınız mı?” diye bana bir mesajı var. İki polis gelip uzaktan kimlik göstererek evinizin yanında hırsızlık olmuş ekran görüntülerine bakmamız lazım demiş. Biraz hırlaşmışlar. Ben de emniyet müdürünü aradım hemen durumu bildirdim. O giden arkadaşların polis değil hırsız oldukları ortaya çıktı. Bu arkadaşımdan bir özür bekliyorum.

10 sene evveline kadar kamusal alan, başörtüsü, biz asılız diyenler ayrıştırmanın alasını yaptılar.

Şimdi böyle kavramlar yok. Toplum hayatında ne değiştirdi. %99’u Müslüman olan bir ülkede ezandan rahatsız olanlar, tecavüz gibi aşağılık suçu bile büyüyünce AK Parti taraftarı olur diye makbul gören anlayışlar ayrıştırmadı da kim ayrıştırdı.

Biz Sarıyer’de doğduk, Sarıyer’de öleceğiz. Sarıyer’de güzel insanlarla bir arada olmak istiyoruz. O parti bu parti bakmadan yeter ki ülkemi bölecek bir hareket olmasın. Ülkemi bölecek herkesin karşısındayız. Diğer partilerdeki insanlar da hiçbir şeye bakmadan benim dostlarım ve arkadaşlarımdır. Her zaman iyi niyetle iyi ilişkilerle devam edeceğiz bizim ana düsturumuz budur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir