SARİYERGAZETESİ.COM – KÖŞE YAZISI – RUKİYE AY
Yaz tatili okulların kapanmasıyla birlikte karne heyecanı yaşayan milyonlarca öğrenci kadar aileleri için de önemli bir süreçtir. Eğitim-öğretim yılı sonunda gelen yaz tatilleri çocukların en sevdiği günlerin başlangıcıdır ama aileler için de durum aynı mıdır? Aslında tatiller dinlenme ve keyifli vakit geçirme zamanı olduğu kadar belli bir rutin çerçevesinde ilerleyen eğitim sürecinin de devamıdır. Başarısız her öğrenci için oldukça iyi bir fırsattır. Serbest zamanın verdiği keyifle öğrenmeye olan teşvik ve yetenek de arttırılabilir.
Okuldaki başarı sadece çocuğu değil, aile ve öğretmeni de ilgilendiren bir süreç olduğu için karnedeki notların sorumlusu sadece “öğrenci” olarak görülmemeli. Bu durumu maalesef karnesinde zayıf not getiren birçok öğrenci yaşıyor. İlerleyen süreçte de kaçınılmaz olarak okul ve derslerden sıkılıp öğrenmeye kendisini kapatan çocuklar hem kendi geleceklerini tehlikeye atıyor, aileleri için de moral bozan bir süreç meydana getiriyor…
Bunun yerine başarısızlığın altında yatan sorun her ne ise birlikte belirlenerek çocuk akılcı bir çözümle desteklenmelidir. Aileler kendileri öğrenimini görüp edinemediği mesleklerin diyetini asla çocuklarına ödetmeye çalışmamalıdır. Hele çocuklarını sadece belirledikleri belli başlı meslek grupları dışında bir seçim yapmamaya asla zorlamamalıdırlar! En önemlisi ise sınıf arkadaşlarıyla çocuğunu asla kıyaslamamalı, ders notlarındaki beklentileri de çok yüksek değil ortalama bir seviyede tutmalıdır. Sonuçta hayat sadece sınavlardan ibaret değil!… Bu bilinçle hareket edebilen ve çocuklarına özgürlük alanı yaratan aileler başarının kendiliğinden geldiğini zaten göreceklerdir.
Sözel ve sayısal derslere olan yatkınlık mutlaka dikkate alınmalı. Çünkü insan beyni böyle dünyaya gelir ve yaşamımızdaki yeteneklere göre edindiğimiz meslekler de buna göre şekillenir. Bu ayrımın farkına varamazsak yolumuzu bulamayız. Kendi yolunu çizme konusunda arayışta olan bir öğrenciye ailesinin verdiği yanlış bir yön mutsuzlukla geçecek olan bir geleceğin kapısını açar. Yani eğer sizin çocuğunuz Edebiyat dersinde çok güzel bir yazı yazabiliyorken Matematik dersinde hep başarısız oluyorsa ona kızmayın. Aksine yazdığı güzel yazılarını daha da geliştirebilmesi için onunla okuma kitapları alışverişine çıkın. Yazdıklarını okuyun ve değer verin. Yapıcı yönde eleştirilerinizi da ifade etmekten çekinmeyin. Yaz tatili boyunca bol bol kitap okusun. Bırakın başka bir aile de Matematik’te başarılı olan çocuğuyla o yönde ilgilensin. Çocukları kıyaslamalardan ne kadar uzaklaştırırsak başarıya da bir o kadar yaklaştırmış oluruz.
Herkese keyif dolu bir yaz tatili diliyorum.