SARİYERGAZETESİ.COM – TÜRK KALP VAKFI DİYETİSYENİ MERVE SAATÇİ – KÖŞE YAZISI
Diyabet, vücuttaki pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insülin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması durumunda gelişen ve ömür boyu sürebilen bir hastalıktır. Normal metabolizma da besinler, vücudun başlıca yakıtı olan glukoza (şekere) dönüşmek üzere bağırsaklarımızda parçalanırlar. Daha sonra bu glukoz bağırsaklardan kana geçer ve kandaki şeker düzeyi yükselmeye başlar. Sağlıklı bireylerde kana geçen glukoz pankreastan salgılanan insülin hormonu yardımıyla hücrelerin içine taşınır. Eğer insülin hormonu vücudumuzda olmazsa ya da görevini yapamıyor ise şeker hücrenin içine taşınamayacağı için, glukoz kanda artarak şeker hastalığı dediğimiz kan şekeri yükselmesi (Hiperglisemi) ortaya çıkar. Bu kan şekeri yüksekliği sürekli olarak devam edecek olursa organlarımızda (sinir, göz, kalp, böbrek vs) zaman içerisinde ciddi bozukluklara neden olur.
Diyabeti olmayan bir birey kan şekeri düzeyi açlık halinde 120 mg/dl, tokluk halinde (yemeğe başladıktan iki saat sonra) 140 mg/dl’nin üstüne çıkmaz. Açlıkta veya toklukta ölçülen kan şekeri düzeyinin bu değerlerin üstünde olması diyabetin varlığını gösterir. Bir kişinin diyabetli olup olmadığı Açlık Kan Şekeri (AKŞ) ölçümü veya Oral Glikoz Tolerans Testi (OGTT) yapılarak saptanır. AKŞ ölçümü 100-125 mg/dl olması gizli şeker (pre-diyabet) sinyalidir. AKŞ ölçüm sonucunun 126 mg/dl veya daha fazla olması diyabetin varlığını gösterir.
Diyabette Beslenme Tedavisi
Diyabette beslenme tedavisinin en önemli amaçlarından biri kan şekeri kontrolünün sağlanmaması sonucunda kısa ve uzun dönemde oluşabilecek sağlık sorunlarını önlemektir. Kalp damar hastalıkları ise bu sağlık sorunlarının en önemlilerinden birisidir.
Diyabetinizin olması yaşamınız boyunca sevdiğiniz yiyecekleri tüketemeyecek olmanız anlamına gelmez. Ancak yediğiniz yiyecek çeşidine ve miktarına daha çok dikkat etmeniz gerekmektedir. Önemli olan kan şekerinin kontrolünü sağlamak için sebze, meyve, tahıl kaynaklarından zengin, ılımlı miktarda protein ve yağ ile kolesterolü sınırlandırılmış bir beslenme programı uygulamanızdır. Vücudunuz için gerekli olan besinlerin zaman ve miktar olarak belirli bir denge içinde alınması hiperglisemi ve hipoglisemiyi önleyerek, kan şekeri kontrolünü sağlayacak kan şekerinin kontrol altına alınması da kısa ve uzun dönemde gelişebilecek komplikasyonları önleyecek veya geciktirecektir.
Kişiye göre hazırlanmış bir beslenme programı diyabetlilerin sağlıklı ve kaliteli bir yaşam tarzı gösterebilmeleri için tedavinin temelini oluşturmaktadır. Çünkü diyabetliler için hazırlanmış iyi bir beslenme planı kan şeker seviyelerini normal düzeylerde tutmaları için önemlidir. Her kişi birbirinden farklı olduğu için diyabetli bireylerin beslenmeleri de yaşam şekillerine göre farklılık gösterir. Diyabetliler için bir tek diyet örneği yoktur. Ancak beslenme konusunda dikkat edilmesi gereken bazı genel hususlar vardır:
- Diyabetli birey en az 4-5 öğün olacak şekilde beslenmelidir.
- Diyabetliler genellikle ara öğün saatinde evde olmadıklar için veya acıkmadıkları için bir ara öğün almadıklarını söylerler. Ara öğünler için hazırlıklı olmayı unutmayınız. Yanınızda-çantanızda, arabanızda, işyerinde masanızın çekmecesinde-daima yiyebileceğiniz uygun besinler bulundurun. (1 porsiyon meyve, 2 galeta veya 4-5 adet şekersiz kepekli bisküvi) Ara öğünlerin önerilmesinin nedeni uzun açlıklardan sizi korumaktır.
- Protein, karbonhidrat ve yağlar gereksinimlerinizi karşılayacak düzeylerde beslenmenizde yer almalıdır.
- Süt, yoğurt, ayran, peynir gibi kalsiyum kaynağı olan besinlere beslenmenizde yer verin.
- Meyveden gelen şeker saf şekere göre kan şekerini daha az yükseltir. Bu nedenle ara öğünlerde meyve ve yanında süt veya yoğurt gibi protein içeren bir besin tüketmek güzel bir alternatif olacaktır.
- Kabuğu ile yenebilen meyveleri soymadan tüketmeye çalışın. Bu sayede beslenmenizdeki posa miktarı artacağı için kan şekerinizin hızlı yükselmesi engellenmiş olur.
- Porsiyon ölçülerinizi kontrol altına alın.
- Alkol tüketimini sınırlandırın.
- İdeal kilonuzu korumaya çalışın.
- Beslenme planı yeterli ve dengeli olacak şekilde hazırlandığında kan şekeri normal seviyelerde kalır. Bazı diyabetlilerin ideal vücut ağırlıkları sağlandığında hipertansiyon ile ilgili rahatsızlıklarında iyileşme olduğu görülmüştür.
Diyabette Fiziksel Aktivite
Günümüzde sedanter yaşamın etkisiyle obezite sıklığı ve bu duruma bağlı olarak diyabet görülme oranı da artmıştır. Tip 2 diyabetli olguların yaklaşık %85-90’ı normalden fazla kilolu ya da obezdir. Bu yüzden, diyabette kan şekeri kontrolünde beslenme ve ilaç kullanımı kadar fiziksel aktivite de koruyucu etki göstermektedir. Fiziksel aktivite besinlerin parçalanması sonucunda oluşan şekerin emilerek kana geçmesinden sonra hücreler tarafından kullanımı hızlandırır. Böylece kan şekerinde düşme sağlanır. Özellikle vücut ağırlığı kontrolünde fiziksel aktivite önemli bir yer tutmaktadır.