SARİYERGAZETESİ.COM – RUKİYE AY – KÖŞE YAZISI
20’li yaşlarda biriktirilen hayallerin gerçekleşmesi genellikle 30’lu yaşları bulur. Yaşamdan bir yaş daha alırken geriye dönüp baktığımızda eğer farklı pencerelerden bakmayı öğrenebilmişsek “yaşlanmaz” sadece “yaş alırız.” Kıyıdaki milyonlarca çakıl taşından birisi gibi denizden gelen dalgaları büyük bir bilgelikle karşılarken bir yandan da mücadele etmeyi öğreniriz.
Yaşam felsefesi, kişinin yaşamı anlayış ve algılayış biçimidir. Dolayısıyla herkes dünyaya geldiği günden başlayarak yaşamı kendince anlamaya başlar. Bazen bir başkasının bakış açısından da etkilenebiliriz. Bu muhtemelen önce aile bireyleri sonrasında ise yakın çevremiz olur. Her yeni güne başlarken yaptığımız tercihlerle git gide alışkanlıklar ediniriz. Alışkanlıklarla da yaşama şeklimizi şekillendirmiş oluruz.
Hayat çıktığın denizde dalgalarla doğru mücadele edebilen iyi bir kaptan olabilmekten ibarettir. Doğduğumuz günde bize sunulan şartlarla hayat denizine açılıyoruz. Kuşkusuz bu hiç sağlam olmayan eski bir kayık da olabiliyor ya da çok lüks bir yat da… Ama eğer bizim içimizde sorumluluklarımızın bilinciyle mücadele gücü varsa sağlam olmayan kayıkla bile tüm dalgalarla mücadele edip istediğimiz kıyıya ulaşabiliriz. Çok lüks bir yat da olsa bir tek yanlış manevrayla dalgalar karşısında alabora olabiliriz. Yani başarılarımızı dümeninde oturduğumuz tekne değil insan kendisi belirler.
Her ne olursa olsun (yaşadığınız ölüm acısı dahi olsa) ağız dolusu kahkahalarla gülebilmeyi sakın unutmayın. İçinizdeki çocuk hep yaşasın ve hep var olsun! Bazen yaşınız kaç olursa olsun beğendiğiniz bir oyuncağı alın kendinize… Günlerce biriktirdiğiniz anı dolu koleksiyonlarınız olsun. Kitaplığınızdan taşsın kitaplarınız. Şiirler biriktirin ceplerinizde… Yüreğiniz sussa ve karşınızdaki anlayışsız olsa da haksızlığa karşı dilinizden söz eksik olmasın. Öğrenmenin yaşı olmadığı için yaşam denizinden çakıl taşlarını toplamaya devam edin. “Mış ya da miş” gibi yapmayın, duygularınız da kendiniz de gerçek olsun. Her ne olursa olsun yaşadıklarınızda hatayı kendinizde aramayı bilin. Mesela özür dileyebilmek edinebileceğiniz en güzel davranıştır. Empati kurmayı öğrenin… Fuzuli ne güzel söylemiş; “Karıncayı bile incitmem deme! Bile’den incinir karınca; söz söylemek irfan ister, anlamak insan…”
Geldiğiniz yolun sonunda “keşke” dememek için “ama” ile başlayan cümleler kurmayı unutun. Kelime dağarcığınızda hep iyi sözler olsun ki konuşurken aklınıza ilk onlar gelsin.
Ömür dediğin hep bahar olsa diyerek daha nice baharlara kavuşmak dileğiyle…