SARİYERGAZETESİ.COM – BEKİR BATU – KÖŞE YAZISI
Türk siyasetinde yaşanan seviye düşüklüğü ne yazık ki Sarıyer’e de sirayet etmiş durumda. Sarıyer’deki siyasetçilerin seviyesi her geçen gün giderek düşmeye ve seçimler yaklaştıkça da çirkin bir hal almaya başladı. Bazı siyasetçiler var ki “Küçük dağları ben yarattım” edasıyla hareket ederek kendilerini yüce bir konumda göstermeye çalışıyorlar. Sanırsın ki kendileri; görevi sadece halka hizmet etmek olan bir siyasetçi değil, Sarıyer’in efendisi…
Aslında bu tavırlarıyla sadece komik olmaktan öteye gidemiyorlar. Bazı siyasetçiler var ki, oturduğu koltuğun gücünü kullanarak bürokratlara fırça atmak ve tafra yapmaktan keyif alıyor. Tam bir “Sen benim kim olduğumu biliyor musun” hastalığı…
Adeta ruhlarında ego patlaması yaşanıyor. Sarıyer’de yaşayan herkesin kayıtsız şartsız kendisine ve kendilerine itaat etmelerini istiyorlar. Her ay dağıttıkları zarflarla satın aldıkları, kendi gibi bazı zavallıların yalakalıkları sayesinde tüm ilçede hakimiyet kurabileceklerini sanıyorlar. Ben şahsen bu insanların durumlarını tedaviye muhtaç zavallılar olarak görüyorum.
***
Sarıyer siyasetinde herkes akıllı olmak, aklını başına almak zorundadır. Siz kimsiniz ki Sarıyer’deki insanlara tepeden bakabiliyorsunuz? Siz kim oluyorsunuz da devlet kurumlarında çalışan yöneticilere “seni sürdürürüm” dercesine gözdağı verebiliyorsunuz? Siz kim oluyorsunuz da insanların onurları ve gururlarıyla oynayabiliyorsunuz? Hele ki kadınların!
Artık şu iğrenç egonuzdan bir an önce kurtulun. Küçük dağları ben yarattım tavırlarınızı bir kenara bırakın. 15-20 yıl önceki halinizi aklınıza getirin ve geçmişinizi unutmayın. Üzerinde oturduğunuz makamın hakkını verin, sadece ve sadece halka hizmet edin. Unutmayın Sarıyer, siyasetçi çöplüğü bir ilçedir. Kendini büyük görenlerin hezimete uğratıldığı bir cenk meydanıdır. Büyüklenmek yerine küçülmeyi ve mütevazı olmayı öğrenin. Kendinizi asla Cumhurbaşkanı, Başbakan yerine koymayın. Sizin makamınızın size tanıdığı haklar ve sınırlar içinde davranın. Her şeyden önce insanları asla küçük görmeyin. Şayet mütevazı olmasını başaramıyorsanız siyaseti bırakın. O görevi sizden daha iyi yapacak birileri mutlaka bulunur. Unutmayın Sarıyer kimsenin hakimiyet alanı değildir, burada yaşayan hiç kimse sizin maaşlı elemanınız değildir. Güç zehirlenmesi sonu siyaseten ölümle biten çok ama çok tehlikeli bir hastalıktır. Sizden önceki siyasi akranlarınızın halini düşünün. Kim bilir belki de bu yazı erken teşhis için uyarıcı bir ışık olabilir.