Kategoriler
Gündem Manşet

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI KADİR TOPBAŞ, GİDER AYAK SARIYER’DE AK PARTİ’YE PİMİ ÇEKİLMİŞ BOMBA MI BIRAKTI?

BEKİR BATU/ ANALİZ

İstanbul’un Kadir Abisi (!) için artık veda zamanı yaklaştı… Yol göründü, ayrılık vakti gelip çattı. Zira 3 dönemdir, 2004 yılından beri belediye başkanlığı yaptığı İstanbul’da bir daha belediye başkanı olmak istemediğini açıkladı. Oysa istese de artık böyle bir şansının olmadığını en az kendisi kadar tüm Türkiye de biliyordu…

Zira damadı Ömer Faruk Kavurmacı, 8 Eylül 2016’da tutuklandı… Damat; FETÖ’nün finans ayağı TUSKON’un düzenlediği toplantıdaki “Yakında kimlerin inlerde yaşadığını herkes görecek” denilerek hükümetin açıkça tehdit edildiği o meşhur konuşmayı elleri patlarcasına alkışlamıştı…

300 MİLYONLUK JEST BAŞINI AĞRITTI

AK Parti kaynaklarına göre; Topbaş’ın FETÖ ile bağlantısı sadece damadıyla sınırlı değil. Topbaş, ayrıca FETÖ tutuklusu damadının iş ortağına belediye kasasından kıyak yapmakla suçlandı. Hem de 300 milyonun üzerinde bir kıyak… Olayı ortaya çıkaran da AK Parti’ye yakın yandaş bir gazeteci. Hapisteki damadın iş ortağı Metal Yapı Konut’un Fatih’te 33 milyona satın aldığı bir arsayı, Büyükşehir Belediyesi imar planlarını değiştirip tam 370 milyon ödeyerek satın almıştı. Böylece iddiaya göre Topbaş bu yolla FETÖ’ye finans desteği sağlamıştı…

AK Parti camiasında yazılıp çizilenlere bakılırsa işte bu iddialar ve suçlamalar yüzünden Topbaş’ın siyasi hayatı bitmiş durumda… Kulislere göre Kadir Abi için kalem çoktan kırılmış, nihai karar çoktan verilmişti. Topbaş da bu acı gerçeği bildiği için yeniden aday olmayacağını açıklayarak itibarlı bir şekilde kendi isteğiyle siyasetten çekilme sinyali vermişti.

ARMONİ’DE VERDİĞİ SÖZÜ UNUTTU

Peki şimdi gelelim Sarıyer’e! İşte Büyükşehir’de durum böyleyken ve ortada Topbaş’ın siyasi kaderi söz konusuyken elbette Sarıyer’de yıllardır verilen tapu mücadelesi pek fazla anlam taşımıyordu.(!) Zira Topbaş için, dönemin AK Parti Sarıyer Belediye Başkan Adayı Mehmet Akif Şişmanoğlu’na destek vermek için geldiği Cumhuriyet Mahallesi Armoni Düğün Salonu’nda halka verdiği “Büyükşehir arazilerini üzerinde yaşayan hak sahiplerine satacağız” sözü çoktan buhar olup uçmuştu. Ferahevler’de yandaş bazı inşaat şirketleri üzerinden vatandaşlara fahiş fiyattan satılan bir miktar arsa dışında ne yazık ki 8 yıldır bu konuda ciddi bir adım atılmadı.

Kısaca Topbaş, seçim dönemlerinde Sarıyer halkına verdiği tapu sözlerini hep unuttu, her seçim dönemlerinde ise aynı vaatleri tekrarlamaktan çekinmedi. İstanbul’u hep kazandı, ama Sarıyer halkına tapularını kazandıramadı. Maket tapu dağıtım törenleri hariç, doğru dürüst kimse elle tutulur gerçek tapularını alamadı. Oysa Cumhuriyet Mahallesi, Derbent ve Pınar Mahallesi’nin neredeyse tamamı Büyükşehir Belediyesi’nin üzerine tapulu… On binlerce kişi Büyükşehir’e ecrimisil ödüyor. Ancak bugüne kadar buralarda yaşayan vatandaşlara Topbaş’ın verdiği sözlere rağmen hiçbir arsa satılmadı. Bunca yıllık sözler ve oyalamalar, akıllara ister istemez yoksa bu mahalleler birilerine söz mü verildi sorusunu getirmeye neden oluyor?

Bugüne kadar tapu sözlerini tutmayan Topbaş’ın giderayak Sarıyer’e vurduğu son darbe ise Sarıyer Belediye Meclisi’nden gönderilen ve 2981 sayılı yasaya göre hazırlanan İmar Islah Planları’nı geri göndermek oldu. AK Parti’nin Kadir Abisi, bugüne kadar Sarıyer’e verdiği tapu sözlerini tutmadığı gibi bu konuda ciddi bir çözüm şansı sunan süreci de daha ilk başından kendince engellemiş oldu. Hem de mevzuata bile uymadan İBB Planlama Daire Başkanlığı eliyle… Şimdi bu  karar yargıya taşındı, top mahkemelerde…

Peki Topbaş dosyaları neden geri gönderdi?

Yoksa Topbaş, Sarıyer Belediye Meclisi’ni umursamıyor, ciddiye mi almıyor? Kimisinde kendi partililerinin de imzası olan meclis kararlarını hiç ama hiç mi önemsemiyor?

Oysa Emirgan, Kazım Karabekir, Rumeli Hisarı, Pınar, Çayırbaşı, Kocataş, PTT Evleri, Reşitpaşa ve Ferahevler’de yaşayan yaklaşık 250 bin kişi dört bir gözle bu sürecin sonunda tapularına kavuşmayı bekliyor. Toplum artık çözüm istiyor, tapu istiyor, toleranslar bitmiş, sinirler gerilmiş durumda…

Diyelim ki Topbaş; bu işin CHP eliyle çözülmesini istemiyor, Şükrü Genç’in bu işin siyasi rantını yemesini kabul edemiyor, bu yüzden de sürece çelme takmak istiyor…

Peki o zaman sormak gerekmez mi?

“Ey Topbaş!!! 13 yıldır İstanbul’u sen yönetiyorsun, üstelik arkanda bir dediğini iki etmeyen dağ gibi bir iktidar var. Bir telefonla yapamayacağın iş yok. Neden bu işi bu zamana kadar, üstelik birçok kez Sarıyer halkına söz verdiğin halde çözmedin? Bu işin siyasi rantını neden sen yemedin? CHP ya da Şükrü Genç yanlış yapıyorsa, Sarıyer Belediye meclisi yanlış ve hukuksuz kararlar alıyorsa bu zamana kadar neden sen doğrusunu yapmadın? Yıllardır tapu bekleyen vatandaşlara, tek bir talimatınla tapularını kavuşturabilme gücün varken, neden CHP’yi ve Şükrü Genç’i mahcup etmedin? Sarıyer’in tapu sorununu çözmek istedin de yoksa sana birileri mi engel oldu?”

İşte Topbaş bu sorulara cevap verebilir mi bilinmez ama bilinen tek şey kendisinden sonra gelecek kişiye ve partisine Sarıyer’de pimi çekilmiş bir bomba bıraktığı… Damadının iş ortağına belediye kasasından 300 milyonun üzerinde jest yapan Topbaş, iş tapu bekleyen Sarıyer halkına gelince nedense alttan alıyor. Armoni Düğün Salonu’nda halka verdiği tapu sözlerini ise nedense hiç hatırlamıyor.

Sonuç olarak; Büyükşehir Meclisi’nden geçmesi beklenen İmar Islah Planları’nın, daha binadan içeri girer girmez İBB kapısından geri gönderilmesinin siyasi bedeli elbette ağır olacaktır.

Görünen o ki; 250 bin kişiyi mağdur eden bu keyfi uygulamanın bedeli,  2019’da AK Parti’ye fazlasıyla fatura edilecektir. Sarıyer halkı, kendilerine tapu oyunu oynayan siyasetçiye hiç bir zaman tahammül etmemiş, bugüne kadar onları sandıklarda hep alaşağı etmesini bilmiştir. Sarıyer siyasi tarihi, tapu bataklığında boğulan siyasetçilerle doludur.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir