RUKİYE AY – SARİYERGAZETESİ.COM / KÖŞE YAZISI
Heyecanla bekledikçe hep özlediğimiz ve “ah, nerede o eski bayramlar”dediğimiz günler çok da geride kalmadı aslında değil mi? Daha geçen sene bu zamanlarda hayatın normal akışı yerli yerindeyken (geçmişi her ne kadar özlesek de) bayramlarımızı bir arada kutluyorduk. Ama bu sene koronavirüsle mücadele nedeniyle “hayatı eve sığdırdığımız”için “evde bayram var”oldu. Olsun! Hani hayatımızda eksik olan her şeye “sağlık olsun”deyip geçerdik ya, şimdi o iki kelimelik tevazuuya sığdırdığımız günleri daha iyi anlıyoruz değil mi? Çünkü hayat gerçekten sağlıklıysak güzel ve yaşanabilir oluyor.
Koronavirüsle mücadele ettiğimiz o zorlu günlerimiz yerini yavaş yavaş “normalleşme sürecine” bırakırken 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’mızı yine birlik ve beraberlik içerisinde kutladık. Herkesin gönlü o coşkulu günün heyecanıyla doldu taştı… Bir kez daha kutlu olsun…
***
Paylaşmanın ve halden anlayabilmenin en iyi yaşandığı zamanlardan Ramazan ayı sona erdi ve bir Ramazan Bayramı’na daha kavuştuk. Gelişen teknolojinin kalplerimizden taşan sevgimizin sıcaklığını evlerimizde görüntülü iletişimle yaşatabilmesi belki de hiç bu kadar anlamlı bir ihtiyaç olmamıştı… Tüm özlemlerimizi (yine kucak dolusu sevgilerimizi doyasıya yaşayacağımız günlere olan inancımızla) bu sanal görüşmelere sığdırdık.
Yaşama değer katan tüm güzelliklerin değerini anlamak için illa ki kaybetmek gerekmiyor. Sadece bazen sıkıldığımız rutinlerin bile önemli olduğunun farkına varalım yeter. Yaşadığımız bu süreçte her yeni güne anlamlı bir şeyler eklemek, ruhumuzun sağlığına iyi gelecek bir kıyı huzuryaratabilmek faydalı olacaktır. Kendimizin ve çevremizdekilerin sağlığını tehlikeye atmadan, kurallara uyarak yapacağımız yürüyüşler de hayatla olan sohbetimizidaha iyi bir hale sokacak ve vazgeçilmez kılacaktır. Çünkü yürümek alır götürür insanı bazen taa kendinden bile uzağa… Kendimizden ne kadar uzaklaşırsak da dönüp gerçekçi bir bakışla bakabilme, doğrularımızı yanlışlarımızı, eksiklerimizi tamamlarımızı sorgulama fırsatı verir…
***
Normalleşme sürecine adım attık ama bu demek değildir ki toplum olarak sağlığımızı korumak adına o çok büyük sınavdan geçer not aldık! Hayır, aksine yaşamımızda yer alan birçok sağlıksız alışkanlıktan vazgeçmek ve hayatımıza eklenen tüm yeni kurallara uymak sağlığımız için çok önemlidir. Yoksa tüm bu yaşadığımız zorluklarla sil baştan mücadeleetmek zorunda kalabiliriz! O nedenle görüyoruz ki hayatın her alanında artık pek çok şey de eskisi gibi olmayacak.
Uyandığımız her günün bin bir çiçekler açan bir bayram olduğunu, paylaştıkça çoğalan mutlulukların değerini ve hayatın tadını bir kez daha anladık. Normalleşme günlerine adım attık ve dilerim daha sağlıklı günlere yürüdüğümüz bu yolda bir daha zorlukların tekrarlarını yaşamayız.
Bayram kalpten kalbe geçen bir iyi dilek, bir güzel söz, bir telefon, bir mesajdır… Bayram en sevdiğimiz şekerlemeyi ağız tadıyla yiyebilmektir… Bayram paylaşmaktır… Bayram çocukları mutlu edebilmektir… Bayram büyüklerimizi unutmamaktır… Bayram bir sokak canlısına can olabilmektir… Bayram “keşke” yerine “iyi ki” diyebilmek için bir fırsattır.
Hadi, o halde bu bayram da mesafeleri aşıp kalplerimize dolan o sevgiler mutluluğu paylaşmak için tatlı bir bahane olsun. Bu sene de bayramımız “sağlık” olsun!
Sevgiyle kalın…